Küresel ve Bölgesel İklim Değişiklikleri - SG Sera Gazı ve İklim Yönetim Danışmanlığı

Küresel ve Bölgesel İklim Değişiklikleri

Küresel ve Bölgesel İklim Değişiklikleri Hızla gelişen iklim modelleri, gözlenen kıtasal ölçekli yüzey sıcaklığı desenlerini ve onlarca yıllık zaman ölçeklerindeki eğilimleri, 20. yüzyılın ortalarından beri gözlenmiş olan daha hızlı ısınma eğilimini ve büyük volkanik püskürmelerden hemen sonra ortaya çıkan soğumayı yeniden üretmektedir.

İnsan etkisi, atmosfer ve okyanus ısınmasında, küresel su döngüsündeki değişikliklerde, kar ve buzdaki azalmalarda, küresel ortalama deniz düzeyi yükselmesinde ve bazı aşırı iklim olaylarındaki değişikliklerde saptanmıştır. İnsan etkisi çok yüksek olasılıkla 20. yüzyılın ortasından beri gözlenen ısınmanın en önemli nedeni olmuştur.

Küresel İklim Değişikliği

IPCC’ye göre, sera gazlarının sürmekte olan emisyonları, daha fazla ısınmaya ve başta buharlaşma ve yağış gelmek üzere iklim sisteminin tüm bileşenlerinde değişikliklere neden olacaktır. İklim değişikliğinin sınırlandırılması, sera gazı emisyonlarının önemli ve sürekli azaltılmasını gerektirecektir.

Küresel yüzey sıcaklığı değişikliği, 21. Yüzyılın sonuna kadar, biri (RCP2.6) dışında tüm yeni IPCC senaryolarına (RCP’ler) dayanarak olasılıkla 1850 – 1900 dönemine göre 1.5 °C’yi ve iki yeni senaryoya (RCP6.0 ve RCP8.5) göre olasılıkla 2 °C’yi aşacaktır. Küresel ısınma, 2100 yılı sonrasında da sürecektir. Isınma ve yağış değişimleri, yıllar arası değişkenlikten on yıllık değişkenliklere kadar çeşitli değişkenlikler sergilemeyi sürdürecek ve bölgesel olarak türdeş olmayacaktır.

Okyanuslar, 21. yüzyıl boyunca da ısınmalarını sürdürecektir. Yüzeyde biriken ısı enerjisi, derin okyanusa doğru geçecek ve okyanus dolaşımını etkileyecektir. Tüm IPCC senaryoları, deniz düzeyi yükselmesinin oranının, artan okyanus ısınması ve buzullar/buz kalkanlarından artan kütle kaybı nedeniyle, yüksek olasılıkla, 1971-2010 döneminde gözlenen yükselmeyi geçeceğini göstermektedir. Dahası, iklim değişikliği, atmosferdeki CO2’nin artışını daha da büyüterek, karbon döngüsü süreçlerini etkileyecektir. Karbonun okyanuslar tarafından daha fazla biriktirilmesiyse, okyanus asitliğinin artmasına yol açacaktır.

Son olarak, küresel iklim değişikliğinin pek çok özelliğinin ve etkisinin, CO2 ve diğer sera gazı emisyonları durdurulsa bile yüzyıllarca süreceğini hatırlatmakta yarar görüyorum. Ayrıca bu olgu, insan kaynaklı sera gazlarının geçmiş, günümüz ve gelecek emisyonlarının neden olduğu yüzyıllarca sürecek önemli bir iklim değişikliği yükümlülüğünün (ör. BM Kyoto Protokolü ve sonrası) de varlığını sürdüreceğini göstermektedir.

Türkiye ve Bölgesi İçin İklim Değişikliği 

Türkiye’de ve onu çevreleyen bölgelerde (genel olarak Balkanları ve Orta Doğu Bölgesi’ni içeren Doğu Akdeniz Havzası) gözlenen iklim değişikliği ve değişkenliğine ilişkin çalışmalar ile küresel ve bölgesel iklim modellerinin benzeştirmeleri ve kestirimleri, Türkiye’de önemli iklimsel değişimlerin olduğunu ve Akdeniz havzasındaki birçok ülke ile gelecekte Türkiye’nin de iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceğini gösterir. Tüm bu nedenlerle, iklim değişikliğinin etkilerini önlemek ya da en azından azaltabilmek ve ona uyum açısından, Türkiye’nin gelecekteki ikliminin öngörülmesi yaşamsal bir önem taşır.

Yapılan çalışmalara göre Türkiye’de 2070-2100 yılları arasında yaz mevsimi hava sıcaklıklarının 1970-2000 klimatolojisine göre 4-6.5 °C arasında artması beklenmektedir. Türkiye’de 2070-2100 yılları arasında 1970-2000 dönemi klimatolojisine göre yağış değişiminin kış mevsimi için ülkenin güneyinde 2 mm/gün kadar azalmasının (negatif sapma), kuzeydoğusunda ise 1.6 mm/gün artmasının (pozitif sapma) beklendiği görülür. Buna karşın, yaz mevsiminde yağışların negatif yönde çok az değişeceği, ilkbahar ve sonbaharda ise kış mevsimindeki eğilimin daha zayıf süreceği görülür.

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli 

Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 1.5 ºC Küresel Isınma Özel Raporu (IPCC ÖR1.5 °C ya da SR1.5 °C), kısaca söylemek gerekirse, Sanayi öncesi düzeylerine göre 1.5 ºC’lik küresel ısınmanın doğal ve insan sistemler ile ilişkili küresel sera gazı emisyon yolları üzerindeki etkilerini, iklim değişikliği tehdidine karşı gerekli olan küresel sera gazı emisyonları azaltımı (yanıt), sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu ortadan kaldırma çabaları bağlamında ele almaktadır.

IPCC ÖR1.5 °C tam raporu 5 ana bölümden oluşur. Bunlar:

  1. BÖLÜM – İnsan kaynaklı (antropojen) 1.5 °C’lik küresel ısınmaya yönelik küresel çabaların kuvvetlendirilmesi;
  2. BÖLÜM – 1.5 °C’lik Küresel Isınmanın Anlaşılması; Sürdürülebilir Kalkınma Bağlamında 1.5 °C sıcaklık artışı ile uyumlu İklim Değişikliğiyle Savaşım Yolları;
  3. BÖLÜM: Öngörülen 1.5 °C ve 2 °C’lik Küresel Isınmanın Doğal ve İnsan Sistemleri Üzerindeki Etkileri ve Bağlantılı Riskler;
  4. BÖLÜM: 1.5 °C Düzeyindeki Küresel Isınma ile Uyumlu Emisyon Yolları ve Sistem Geçişleri; Küresel Çabaların Kuvvetlendirilmesi ve Uygulanması: Sektörel değerlendirme ve Yollar ile Sosyal ve Ekonomik Geçiş ya da Dönüşüm Düzenek ve Yolları;
  5. BÖLÜM: Sürdürülebilir Kalkınma, Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması ve Eşitsizliğin Azaltılması.

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli Raporu Temelleri 

Bu konu 4 ana başlık altında ele almıştır. Bunlar:

  • 5 °C’lik Küresel Isınma Ne Anlama Gelmektedir: 1.5 °C’lik Küresel Isınmanın Anlaşılması;
  • Öngörülen İklim Değişiklikleri, Potansiyel Etkiler ve Bağlantılı Riskler
  • 5 °C ile Uyumlu Emisyon Yolları ve Sistem Geçişleri
  • Sürdürülebilir Kalkınma ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması Çabaları Bağlamındaki Küresel Yanıtların (Küresel Etkinlik, Çalışma ve Girişimlerin) Kuvvetlendirilmesi

IPCC Özel Raporu İklim Değişiklikleri, Potansiyel Etkiler ve Bağlantılı Riskler

Öngörülen riskler hem ısınmanın büyüklüğüne, oranına, coğrafi bölgeye, gelişmişlik ve etkilenebilirlik düzeyine göre, hem de uyum ve savaşım (mitigasyon) yöntemlerinin uygulanma ve başarı derecesine göre değişecektir.

IPCC Raporun en önemli mesajlarından bir başkası, etkilerin 2 °C’lik ısınma senaryolarından önemli derecede daha yüksek olacağının vurgulanmasıdır. Rapor, 1.5 °C ile karşılaştırıldığında 2 °C’lik küresel ısınmanın olasılıkla şu anlama geldiğini göstermiştir:

  • Küresel ortalama deniz seviyesi artışındaki fark, 2100 yılında 1.5 °C sınırlandırmada 2.0 °C’ye göre 10 cm (0.1 m) daha azdır. Deniz seviyesi artışı gelecekte izlenecek olan emisyon yollarına göre farklı oranlarda sürecektir.
  • Daha düşük deniz seviyesi artışı küçük adalardaki insanların ve ekolojik sistemlerin uyum şansını artırmaktadır.
  • Karasal ekosistemler ve biyoçeşitlilik üzerine olacak etkiler ile tür kayıpları 1.5 °C’de, 2.0 °C’ye göre önemli ölçüde daha azdır.
  • Artışı 1.5 °C’de sınırlandırmak 2.0 °C’ye göre okyanus sıcaklıklarının artışını azaltır ve buna bağlı olan okyanus asitliğinde artış ve okyanus oksijen seviyesinde azalışta düşüş sağlar.
  • Artışı 1.5 °C’de sınırlandırma durumunda 2.0 °C’ye göre karasal, sucul ve kıyısal ekosistemler üzerinde daha az etki beklenmektedir.
  • Karasal türlerin iki katı kadarı iklimsel olarak belirlenmiş olan (biyom, biyotop) coğrafi yayılışlarını kaybedecektir.
  • Yüzyıldan daha uzun zaman ölçeğinde 2 milyon km2’den daha fazla permafrost arazi kaybı olacaktır.
  • Ortalama olarak günümüze oranla iki katı kadar insanın (bazı bölgelerde bu oran daha yüksek olacak) iklim ilişkili su stresine uğrayacaktır.
  • Birkaç yüz milyon daha insan iklim ilişkili risklere maruz kalacak ve yoksulluğa karşı daha hassas olacaktır.