Yutak Alanları ve Rezervuarlar Biliyoruz ki,21.yy. en büyük sorunlarından biri iklim değişikliğidir. Aslında çevre sorunları yaklaşık 10000 yıl öncesi insanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle birlikte başlamıştır. İnsanoğlu bu dönemde doğayı kendi gereksinimlerine göre değiştirmiş ve zaman içerisinde nüfusun artması, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle doğa üzerindeki hâkimiyetini arttırmıştır. İnsanlığın doğa üzerindeki etkilerinin, ilk sonucu kirlilik olarak baş
Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi ve Güncel Çevre Etiketi Yaşam döngüsü değerlendirmesi, bir ürünün çevresel boyutlarının yaşam döngüsü boyunca değerlendirilmesi sağlayan bir tekniktir. En önemli uygulamalar şunlardır: Genellikle ürünler veya süreçlerdeki iyileştirmelere öncelik vermek amacıyla yaşam döngüsü aşamalarının genel çevresel yüke katkısının analizi ve Dahili kullanım için ürünler arasında karşılaştırma. 1.1 Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Yaklaşımları YDD yaklaşımları, YDD’nin
WFN (Water Footprint Network) Su Ayak İzi Ağı Nedir? Su Ayak İzi Ağı (WFN), su kıtlığı ve su kirliliği nedeniyle tüm canlılar üzerindeki etkilerinden endişelenen hükümetler, işletmeler ve topluluklar arasında bilgi, araç ve yenilikleri paylaşmak amacıyla Hollanda yasalarına göre kurulan kar amacı gütmeden gönüllü çalışmalar yapan kuruluştur. Amacı; Dünya üzerinde bulunan tatlı su kaynaklarının kullanma, paylaşma şeklini etkileyen
İklim Değişikliği ve Su Kaynakları İklim Değişikliği ve Su Kaynakları, küresel ölçekten yerel ölçeğe, sıcaklık ve yağış gibi pek çok klimatolojik faktörlerde meydana gelen değişiklikleri ifade eden genel bir terimdir. Bu değişimler, küresel ısınmaya bağlı olarak meydana gelmektedir. Örneğin, büyük ölçekte bakıldığında, 20.yüzyılda A.B.D. (Amerika Birleşik Devletleri) daha yağışlı hale gelirken Orta Afrika’daki Sahel bölgesi
Atık ve Atık Su Yönetiminde İklim Değişikliği Etkileri Atık Yönetimi ve Sera Gazı Emisyonları IPCC ulusal sera gazı envanteri rehberlerine göre (IPCC, 2006); atık kategorileri, katı atık bertarafı, biyolojik arıtma, yakma ve atıkların açıkta yakılması, atıksu arıtma ve deşarjı ve diğer olmak üzere beş kategoride değerlendirilir. Atıktan kaynaklanan emisyonlar özellikle bakteriyel faaliyetlerden ortaya çıkan metan
Enerji Sektörü ve Sera Gazlarına Etkisi Enerji Sektörü ve Sera Gazlarına Etkisi tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de elektrik ve diğer amaçlar kapsamında başlıca insan kaynaklı sera gazı emisyon kaynağıdır. Aynı zamanda, ekonomik büyüme ve nüfus artışı nedeniyle artan bir seyir izlemektedir. 2017 yılı verilerine göre 367 Mt CO2ton olarak hesaplanan enerji sektöründen kaynaklanan sera
Türkiye İklim Değişikliği Eylem Planı ve Ulusal Bildirimleri Türkiye İklim Değişikliği Eylem Planı ve Ulusal Bildirimleri’ne Uluslararası afet politikalarının odak noktasını oluşturan iklim değişikliğine yönelik olarak imzalanan BMİDÇS’ye Türkiye 2004 yılında taraf olmuştur. Bu çerçevede yükümlülükleri kapsamında İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi’ni 2007 yılında, İkinci – Üçüncü – Dördüncü – Beşinci Bildirimleri’nin beraber sunulduğu İklim
Karbon Fiyatlandırma Araçları Karbon Vergisi Karbon vergisi sera gazı emisyonlarını fiyatlandırmak için geliştirilmiş bir makroekonomik politika aracıdır. Karbon vergisi uygulamasında, hükümet doğrudan her bir ton sera gazı salımı için ödenmesi gereken fiyat miktarını belirlemektedir. Karbon vergisi bu özelliğiyle operasyonel ve tasarımsal unsuru ile bir diğer karbon fiyatlandırma aracı olan emisyon ticaretinden ayrılmaktadır. Türkiye’de Sera Gazı
İklim Değişikliği ve Ekonomi Modelleri Yeşil Ekonomi Yeşil ekonomi; gelecek nesilleri önemli çevresel risklere veya ekolojik kıtlıklara maruz bırakmadan uzun vadede iyileştirilmiş insan refahı ile sonuçlanan mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketimi ile ilgili ekonomik faaliyetler sistemi olarak tanımlanabilir. Bu sürdürülebilir ekonomi modelinde geleneksel sistematik ekonomik büyüme anlayışı bir kenara bırakılarak, düşük karbonlu, kaynak
2050 Yılı Avrupa İklim-Nötr Yaklaşımı 2050 Yılı Avrupa İklim-Nötr Yaklaşımı İklim değişikliği ile mücadelede bugün gelinen noktada BM’ye üye devletler ve Avrupa Birliği, Paris Anlaşması’nın temel amacı olan, dünyada düşük karbonlu ve kaynakların verimli kullanıldığı bir ekonomiye geçişi ve beraberinde entegre bir yaklaşımla enerji, teknoloji, ekonomi ve finans vb. bir dizi sektör alanında köklü değişikliklerin